Efe’nin son zamanlarda paylaştığım ‘’Kendi başına yemek
yiyen ‘’ videolarıyla ilgili o kadar çok ig mesajı, mail alıyorum ki hepsine
tek tek cevap veremediğim için blogdan ufacık bir yazı yazmak istedim.
Öncelikle şunu söyleyeyim Efe her zaman çok ve güzel yemek
yiyen bir çocuk oldu. Çok derken kastım ‘’Önüne konulan yemeği bitirmesi’’,
güzelden kastımsa ‘’Kocaman insan gibi kendi başına zevk alarak yemesi.’’
İlkiyle ilgili tam bir formül sunamayacağım sizlere; nitekim
yemeyen çocuk kavramını bilmiyorum. Yaşayanlar çok zor olduğunu söylüyorlar ki
bu kadar zor bir konıuda tecrübesi olmayan bir insan olarak yorum yapamam.
Ancak ‘’güzel yemek yeme’’ kavramının ‘’çok (yeterli) yemek
yeme’’ kavramıyla da iç içe olduğunu düşünüyorum.
Efe’nin hayatına katı gıdalar 8-9 aylıkken girdi. O zamana
kadar memeye ek olarak bir tek meyve ve yogurt desteğiyle devam ettik. Kabak,
havuç, patates vb gıdalara başladığımız noktada ,yalan yok, ben de her tecrübesiz
anne gibi bunları çorba olarak vermeye başladım. Gerçi durum da bunu
gerektiriyordu çünkü Efe çalıştığım şirketin kreşindeydi ve beslenmesini yarım
saat-kırk dakika içerisinde tamamlamam gerekiyordu. Ancak Efe benim bildiğimden
de akıllı bir çocuk bana kalırsa. Öğlen bu çorbaları kabul ederken akşamları
kabul etmemeye elini uzatıp ‘’Ihhh ıhhh’’ diyerek bizim önümüzdeki yemeklere
sulanmaya başladı. Hiç itiraz etmedim ve izinli gıdalar her şeyi önüne koymaya
ve ne kadar yediğini takip etmemeye başladım.
Meğer o dönemde farketmeden Blw uyguluyormuşum, bugün daha
tecrübeli bir anne olarak zamanındaki içgüdü gelişimimin ne denli kuvvetli
olduğuna beni inandıran bir durumdur bu.
Nedir Blw?
Hiç bilimsel terim karıştırmayalım. Blw yöntemi özünde ‘’Bebeğin
kendi kendini beslemesi’’. Ayına, diş, damak yapısına uygun gıdaları sizin
önüne koyup sonrasında geri çekilmeniz ve bebeğinizin yemesine izin vermeniz
yani…
6 aydan büyük bebekler yiyecekleri kavrayıp kendi yeme
yetisine sahipler aslında. Ama gelin görün ki yetişme tarzlarımız,
korkularımız, koruma ve yedirme içgüdülerimiz bizi sürekli ‘’doyurma’’ odaklı
bir besleme şekline yönlendiriyor. Yaptığımız çorbalarda pürelerde bulunan
gıdaları ve koyduğumuz miktarları bildiğimiz için bir nevi içimiz rahat oluyor.
Ancak çocuklarımız büyüdükçe bu senaryo eskisi kadar tatlı ve kolay olmuyor.
Alışkanlıklar sebebiyle ‘’bana yemek yedirilsin’’ veya ‘’yediğim şey pütürlü
taneli bir gıda olmasın’’ bakış açısı yerleşmiş oluyor çocuklara. Sonrasında da
‘’7-8 aylıkken şahane yemek yiyordu şimdi ağzına lokma koymuyor!’’ diye isyan
eden anneler oluyoruz biz.
Ben ne yaptım, ne yapmadım?
-9. Aydan itibaren her şeyi mama sandalyesi tepsisine koydum
kendi yemesini bekledim.
-Yemediğinde veya az yediğinde stres yapmadım. Az yedi diye çorba olayına dönmedim.
-Kendi yeme sürecinde defalarca boğazına yemek kaçırdı, panik
yapmadım! (yani efeyi kendi başına yeme kavramından korkutmadım) Aldım dizime
yatırdım sırtına(iki kürek kemiği ortasına) pıt pıt yaparak kalanı çıkarmasını
sağladım. (eşim her seferinde aşırı panik yaptı hatta donakaldı hatta bana
inanamadı hatta ‘’bidaha kendi yemesin’’ bile dedi J)
-Et, tavuk, balık gibi gıdalara geçtiğimizde bir kaç hafta
alıştırma olarak ben yedirdim; ancak bunun alışkanlık olmasına izin vermedim.
Çatalı kullanamadığı süreçte eti eliyle yedi uzun bir süre.
-Kaşık kullanmaya başladığı an (18. Ay) çorbayı tekrar
hayatımıza soktum. Önüne bir tabak koydum dökmesine saçmasına izin verdim.
Ortalığı batırdı,umursamadım!
-Onun eline kullanımına uygun çatal ve kaşık aldım ve
yemeklerinde onları kullanmasını sağladım. Dışarıya çıktığımızda bunları
yanımda taşımadım ne varsa onunla yemesine izin verdim.
-Oğluma özel yemek pişirmedim bize pişirdiğimiz yemekleri
ayrı küçük bir tencerede daha az yağ veya daha az salçayla ona özgü hale
getirdim.
-Asla abur cubur vermedim!!! Çikolata, cips, mısır,
kuruyemiş (ceviz fındık gibi şeyleri tabi veriyorum ama efe sevmiyır ve
yemiyor) Efe’den uzak tutttum.
-Ara öğünler olarak kuru erik, kayısı, meyve, kefir vb
gıdalar kullandım. Bunların hepsini kendisinin talep etmesine izin verdim ‘’İster
misin?’’ diye ısrar etmedim.
-Beslenme, abur cubur konusunda bu kadar sıkı olmama rağmen
istediği, merak ettiği bir şey olduğunda kaçırmadım ucundan tattırdım.
Alışkanlık olacak ki yemesini istemediğim hiç bir şeyi yemek istemedi,
beğenmedi.
Efe’yi görüyorsunuz. Gayet tosuncuk görünüyor. Aslında o
çocuk yemeklerde 3-5 kaşık yemek yiyor inanın! Sonrasında meyveyle, peynirle,
kefirle besliyor kendini. Beslesin, bence sorun değil! Yemeğin suyun nerede
olduğunu biliyor sonuçta ve konuşuyor. Konuşmuyor olsaydı da gösteriyor olurdu
zaten hiç bir insanoğlu aç kaldığında köşesine çekilmez, mücadele eder ben de
oğluma mücadele imkanı veriyorum!
Şimdi baştaki çok yeme, güzel yeme kavramına dönecek olursak…
Efe bence çok yiyor çünkü ailesi onun güzel bir şekilde (yani
kendi başına, belirleyerek, seçerek) yemesine izin veriyor.
Denemekte fayda var der bu yazıyı bitiririm efenim.
Paylasananne
Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
YanıtlaSil0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var
Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.
Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler
* Evli Çiftlere 3.TEK ERKEĞİM!
* Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan
* Tost olmayı arzulayan bayanlar
* Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler
* Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler
* 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var